AlimAllah-Bilim Allah'ın yasasıdır.-Kuran, islam, bilgi paylaşımı üzerine

Orjinalini görmek için tıklayınız: Kamer Suresi 29
şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orijinal sürümü göster.
Fe nâdev sâhıbehum fe teâtâ fe akar(akare).

1. fe : bir süre sonra
2. nâdev : çağırdılar
3. sâhibe-hum : arkadaşlarını
4. fe teâtâ : bunun üzerine o ileri atıldı
5. fe akare : sonra da (onu) kesti.
İmam İskender Ali Mihr : Bir süre sonra arkadaşlarını çağırdılar (deveyi öldürmesini istediler). Bunun üzerine o, ileri atıldı sonra da (onu) kesti.
Diyanet İşleri : Derken, (kavmin en azgını olan) arkadaşlarını çağırdılar. O da işe koyuldu ve deveyi kesti.
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken arkadaşlarına seslendiler, derken kılıcını çekti de devenin ayaklarını kesti, öldürdü.
Adem Uğur : Arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür`et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti.
Ahmed Hulusi : Arkadaşlarına seslenip çağırdılar. Onlar da payını aldı, deveyi de vahşi şekilde boğazladılar!
Ahmet Tekin : Hep birlikte, bağırarak arkadaşlarını, liderlerini çağırdılar. O da, bundan cüret alarak kılıcını kaptı ve deveyi bacaklarından biçerek öldürdü.
Ahmet Varol : Derken arkadaşlarını çağırdılar. O da (kılıca) sarılarak (deveyi) kesti.
Ali Bulaç : Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp `hayvanı ayağından biçip yere devirdi.`
Ali Fikri Yavuz : (Salih Peygamberin kavmi bir müddet nöbetleşe bu emre uyduktan sonra), nihayet (Kudar İbni Salif adındaki) arkadaşlarını çağırdılar. O da kılıca sarılarak deveyi kesti.
Bekir Sadak : Ama bir arkadaslarini cagirdilar, o da kilicini alarak deveyi kesti.
Celal Yıldırım : Bu uyarıya rağmen (bir azgın gözü dönmüşe) arkadaşları seslendiler ; o da silahını kullanarak deveyi düşürüp kesti!
Diyanet İşleri (eski) : Ama bir arkadaşlarını çağırdılar, o da kılıcını alarak deveyi kesti.
Diyanet Vakfi : Arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür`et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti.
Edip Yüksel : Bir arkadaşlarını çağırdılar, o da çekip (deveyi) kesti.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bunun üzerine sahiblerine bağırdılar o da silâha sarıldı da ayaklarını çırptı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bunun üzerine arkadaşlarına bağırdılar, o da silaha sarıldı ve ayaklarını çırptı (biçti).
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bunun üzerine arkadaşlarına bağırdılar. O da (bıçağı) çekerek (deveyi) kesti.
Fizilal-il Kuran : Ama onlar bir arkadaşlarını çağırdılar. O da kılıcını çekerek hayvanı cansız yere serdi.
Gültekin Onan : Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp `hayvanı ayağından biçip yere devirdi`.
Hasan Basri Çantay : Binnetîce, arkadaşlarını çağırdılar. O da (kılıca) sarılarak (deveyi) kesdi.
Hayrat Neşriyat : Sonunda (buna dayanamayıp, deveyi öldürmeye karar verdiler ve) arkadaşlarını çağırdılar; bunun üzerine (o da, kılıcına) cür’etle sarıldı da (deveyi) kesti.
İbni Kesir : Arkadaşlarını çağırdılar, o da sarılarak onu kesti.
Muhammed Esed : Ama onlar (en yakın) adamlarını çağırdılar; o (gelir gelmez kötü bir işe) kalkıştı ve (hayvanı) vahşice boğazladı.
Ömer Nasuhi Bilmen : (28-29) Ve onlara haber ver ki, «Muhakkak su, onların aralarında taksimlidir. Her bir içiş için (nöbetinde sahibi) hazır bulunmuş olacaktır.» Artık arkadaşlarını çağırdılar. O da alacağını aldı da (deveyi) sihirleyip öldürdü.
Ömer Öngüt : Bir arkadaşlarını çağırdılar. O da cüret edip bıçağını çekerek deveyi kesti.
Şaban Piriş : Arkadaşlarını çağırdılar, o da elini uzatıp deveyi vahşice boğazladı.
Suat Yıldırım : Onlar en yakın arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağı çıkarıp deveyi kesti.
Süleyman Ateş : Bir arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağı çekip (deveyi) kesti.
Tefhim-ul Kuran : Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp `hayvanı ayağından biçip yere devirdi.`
Ümit Şimşek : Onlar arkadaşlarını çağırdılar; o da bıçağını çekip deveyi kesti.
Yaşar Nuri Öztürk : Arkadaşlarını çağırdılar, o da hançerini kapıp deveyi boğazladı.
Referans URL