Araf 007 141 170
ARAF 007 141
MiM
*****************************************
ARAF 007 142
MiM
*****************************************
ARAF 007 143
MiM
*****************************************
ARAF 007 144
MiM
*****************************************
ARAF 007 145
MiM
*****************************************
ARAF 007 146
MiM
*****************************************
ARAF 007 147
MiM
*****************************************
ARAF 007 148
MiM
*****************************************
ARAF 007 149
MiM
*****************************************
ARAF 007 150
MiM
*****************************************
ARAF 007 151
MiM
*****************************************
ARAF 007 152
MiM
*****************************************
ARAF 007 153
MiM
*****************************************
ARAF 007 154
MiM
*****************************************
ARAF 007 155
MiM
*****************************************
ARAF 007 156
MiM
*****************************************
ARAF 007 157
MiM
Onlar, yanlarındaki Tevratta ve İncilde yazılı buldukları Resûle, o ümmî peygambere uyan kimselerdir. O, onlara iyiliği emreder, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeyleri helâl, kötü ve pis şeyleri haram kılar. Üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kaldırır. Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nura (Kurana) uyanlar var ya, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ الرَّسُولَ النَّبِيَّ الأُمِّيَّ الَّذِي يَجِدُونَهُ مَكْتُوبًا عِندَهُمْ فِي التَّوْرَاةِ وَالإِنْجِيلِ يَأْمُرُهُم بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَاهُمْ عَنِ الْمُنكَرِ وَيُحِلُّ لَهُمُ الطَّيِّبَاتِ وَيُحَرِّمُ عَلَيْهِمُ الْخَبَآئِثَ وَيَضَعُ عَنْهُمْ إِصْرَهُمْ وَالأَغْلاَلَ الَّتِي كَانَتْ عَلَيْهِمْ فَالَّذِينَ آمَنُواْ بِهِ وَعَزَّرُوهُ وَنَصَرُوهُ وَاتَّبَعُواْ النُّورَ الَّذِيَ أُنزِلَ مَعَهُ أُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Ellezîne yettebiûner resûlen nebiyyel ummiyyellezî yecidûnehu mektûben indehum fît tevrâti vel incîli yemuruhum bil marûfi ve yenhâhum anil munkeri ve yuhıllu lehumut tayyibâti ve yuharrimu aleyhimul habâise ve yedau anhum ısrahum vel aglâlelletî kânet aleyhim, fellezîne âmenû bihî ve azzerûhu ve nasarûhu vettebeûn nûrellezî unzile meahu ulâike humul muflihûn(muflihûne).
1. ellezîne : o kimseler ki, onlar ki 2. yettebiûne : uyarlar, tâbî olurlar 3. er resûle : resûle, elçiye 4. en nebiyye el ummiyye ellezî : okuma yazma bilmeyen peygamber ki o 5. yecidûne-hu : onu bulurlar 6. mektûben : yazılı olarak 7. inde-hum : yanlarında 8. fî et tevrâti : Tevrat`ta 9. ve el incîli : ve İncil 10. ye`muru-hum : onlara emreder 11. bi el ma`rûfi : irfanla 12. ve yenhâ-hum : ve onlara yasaklar, onları nehyeder 13. an el munkeri : münkerden, kötülükten 14. ve yuhıllu : ve helâl kılar 15. lehum et tayyibâti : onlara temiz ve güzel olanları 16. ve yuharrimu : ve haram kılar 17. aleyhim el habâise : onlara, habis olan şeyleri (kötü ve pis olan şeyler) 18. ve yedau : ve kaldırır 19. an-hum : onlardan 20. ısra-hum : onların ağırlığını, zorluklarını, yüklerini 21. ve el aglâle elletî : ve zincirin halkaları ki o 22. kânet : oldu, olmuş olan (olan) 23. aleyhim : onların üzerinde 24. fe ellezîne : böylece o kimseler, onlar 25. âmenû bi-hi : ona inandılar, iman ettiler 26. ve azzerû-hu : ona saygı gösterdiler 27. ve nasarû-hu : ve ona yardım ettiler 28. ve ittebeû en nûre ellezî : ve o nura tâbî oldular ki o 29. unzile : indirildi 30. mea-hu : onunla birlikte, beraber 31. ulâike : işte onlar 32. hum el muflihûne : onlar felâha (kurtuluşa) erenlerdir
*****************************************
ARAF 158
MiM
De ki: "Ey insanlar, biliniz ki, ben Allahın hepinize gönderdiği bir elçiyim; O ki, göklerin ve yerin egemenliği Ona aittir! Ondan başka tanrı yoktur; hayatı ve ölümü bahşeden O dur!" Öyleyse artık inanın Allaha ve Onun Elçisine! Okuması-yazması olmayan, Allaha ve Onun sözlerine inanan Haberciye. Ona uyun ki doğru yolu bulasınız!
قُلْ يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنِّي رَسُولُ اللّهِ إِلَيْكُمْ جَمِيعًا الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ لا إِلَهَ إِلاَّ هُوَ يُحْيِي وَيُمِيتُ فَآمِنُواْ بِاللّهِ وَرَسُولِهِ النَّبِيِّ الأُمِّيِّ الَّذِي يُؤْمِنُ بِاللّهِ وَكَلِمَاتِهِ وَاتَّبِعُوهُ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
Kul yâ eyyuhen nâsu innî resûlullâhi ileykum cemîanillezî lehu mulkus semâvâti vel ard(ardı), lâ ilâhe illâ huve yuhyî ve yumît(yumîtu), fe âminû billâhi ve resûlihin nebiyyil ummiyyillezî yuminu billâhi ve kelimâtihî vettebiûhu leallekum tehtedûn(tehtedûne).
1. kul : de 2. yâ eyyuha en nâsu : ey insanlar 3. innî : muhakkak ki ben 4. resûlu allâhi : Allah`ın resûlü 5. ileykum : size 6. cemîan ellezî : hepinize ki o 7. lehu : ona ait, onun 8. mulku es semâvâti : semaların mülkü 9. ve el ardı : ve yeryüzü 10. lâ ilâhe : ilâh yoktur 11. illâ huve : ondan başka 12. yuhyî : o diriltir 13. ve yumîtu : ve o öldürür 14.fe âminû bi allâhi : öyleyse Allah`a îmân edin 15. ve resûli-hi : ve onun resûlüne 16. en nebiyyi el ummiyyi ellezî : ümmî peygamber ki o 17. yu`minu : inanır (mü`mindir) 18. bi allâhi : Allah`a 19. ve kelimâti-hî : ve onun sözlerine, kelimelerine 20. ve ittebiû-hu : ve ona tâbî olun 21. lealle-kum : umulur ki siz, böylece siz 22. tehtedûne : hidayete erersiniz
*****************************************************
ARAF 007 159
MiM
*****************************************************
ARAF 007 160
MiM
*****************************************************
ARAF 007 161
MiM
*****************************************************
ARAF 007 162
MiM
*****************************************************
ARAF 007 163
MiM
*****************************************************
ARAF 007 164
MiM
*****************************************************
ARAF 007 165
MiM
*****************************************************
ARAF 007 166
MiM
*****************************************************
ARAF 007 167
MiM
*****************************************************
ARAF 007 168
MiM
*****************************************************
ARAF 007 169
MiM
*****************************************************
SALATIN KARSILIGI TOPLUMSAL BARIS ve ALLAHTAN MÜKAFATTIR
ARAF 007 170
MiM
Kitaba sımsıkı sarılanlar ve Allah a karşı kulluk görevlerini, yaşam işlevlerıni i rahmetlerden arınmak için kul hakkına dosdogru uyarak yerine getirenlerin, yapıcı, onarıcı ve barışcıl karşılıklarını hiçbir zaman vermemezlik etmeyiz.
وَالَّذِينَ يُمَسَّكُونَ بِالْكِتَابِ وَأَقَامُواْ الصَّلاَةَ إِنَّا لاَ نُضِيعُ أَجْرَ الْمُصْلِحِينَ
Vellezîne yumessikûne bil kitâbi ve ekâmus salâte innâ lâ nudîu ecrel muslihîn(muslihîne).
1. ve ellezîne : ve o kimseler ki
2. yumessikûne : sımsıkı sarılırlar
3. bi el kitâbi : kitaba
4. ve ekâmu es salâte : ve allah a kulluk görevlerini yerine getirirler, Allah a karşı kulluk görevlerini, yaşam işlevlerıni i rahmetlerden arınmak için kul hakkına dosdogru uyarak yerine getirirler
5. innâ : şüphesiz biz
6. lâ nudîu : ziyan etmeyiz, yitirmeyiz, kaybetmeyiz.
7. ecre el muslihîne : salihlerin ecrini
*****************************************************
|