Araf Suresi 201
İnnellezînettekav izâ messehum tâifun mineş şeytâni tezekkerû fe izâhum mubsırûn(mubsırûne).
1. innellezînettekav
(inne ellezîne ittekav) : muhakkak ki takva sahibi olan kimseler
2. izâ messe-hum : onlara dokunduğu zaman
3. tâifun : gözü bürüyen bir vesvese, musîbet
4. min eş şeytâni : şeytandan
5. tezekkerû : Allah`ı tezekkür ederler
6. fe izâ-hum : işte o zaman onlar
7. mubsırûne : basar edenler, gören kimseler
İmam İskender Ali Mihr : Muhakkak ki; takva sahibi kimseler şeytandan onlara gözü bürüyen bir vesvese dokunduğu zaman (Allah`ı) tezekkür ederler (Allah`la tezekkür ederler). İşte o zaman onlar, basar edenlerdir (kalp gözlerinin basar hassası ile görürler: Casiye-23).
Diyanet İşleri : Şüphe yok ki Allaha karşı gelmekten sakınanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman iyice düşünürler (derhal Allahı hatırlarlar da) sonra hemen gözlerini açarlar.
Abdulbaki Gölpınarlı : Tanrıdan çekinenler, Şeytan`ın bir vesvesesine uğradılar mı düşünürler, bir de bakarsın ki doğru yolu görmüşler bile.
Adem Uğur : Takvâya erenler var ya, onlara şeytan tarafından bir vesvese dokunduğunda (Allah`ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp hemen gerçeği görürler.
Ahmed Hulusi : Korunanlara gelince, onlara şeytandan (bedensellik kabulünde yaşayan) bir taife dokunduğunda, (hakikatlerini) tezekkür ederler. . . Basîretle değerlendirme yaparlar.
Ahmet Tekin : Allaha sığınanlara, emirlerine yapışanlara, günahlardan arınıp, azaptan korunanlara, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davrananlara, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan takva sahiplerine şeytan ve şeytanî güçler tarafından bir vesvese verildiğinde, kendilerine gelip Allahın emir ve yasaklarını düşünürler. Ânında gerçeği farkederler, doğruyu görürler.
Ahmet Varol : Takva sahiplerine şeytan tarafından bir vesvese gelecek olursa (Allah`ın emir ve yasaklarını) anarlar ve hemen (hakkı) görürler.
Ali Bulaç : (Allah`tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Allah`ı zikredip anarlar), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir.
Ali Fikri Yavuz : Allahdan korkanlar, kendilerine Şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman, Allahı ve azabını düşünürler; bir de hemen bakarsın ki, onları doğru yolu bulup Şeytanın vesvesesini atmışlardır bile.
Bekir Sadak : Allah`a karsi gelmekten sakinanlar, seytan tarafindan bir vesveseye ugrayinca, Allah`i anarlar ve hemen gercegi gorurler.
Celal Yıldırım : Doğrusu (Allah`tan korkup fenalıklardan) sakınanlara şeytandan vesvese (azıcık bir hayâl sinyali) dokunduğunda Allah`ı anarlar ve hemen (doğruyu ve gerçeği) görürler.
Diyanet İşleri (eski) : Allah`a karşı gelmekten sakınanlar, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca, Allah`ı anarlar ve hemen gerçeği görürler.
Diyanet Vakfi : Takvâya erenler var ya, onlara şeytan tarafından bir vesvese dokunduğunda (Allah`ın emir ve yasaklarını) hatırlayıp hemen gerçeği görürler.
Edip Yüksel : Erdemlilere her ne zaman şeytandan karanlık bir öneri ulaşsa hemen hatırlarlar. Böylece hemen görürler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Her halde Allahdan korkanlar, kendilerine Şeytandan bir tayf iliştiği zaman bir tezekkür ederler, derhal basıretlerine sahib olurlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah`tan korkanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese geldiği zaman, durup düşünürler ve derhal gerçeği görmeye başlarlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah`tan korkanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese iliştiği zaman, durup düşünürler de derhal kendi basiretlerine sahib olurlar.
Fizilal-il Kuran : Allah`tan korkanlar şeytandan gelen bir dürtmeye bir kışkırtmaya uğradıklarında, Allah`ın uyarılarını hatırlar ve hemen gerçeği görürler.
Gültekin Onan : Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Tanrı`yı zikrederler), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir.
Hasan Basri Çantay : Takvaya erenler (yok mu?) onlara şeytandan her hangi bir arıza ilişdiği zaman (Allâhın emr veya nehy etdiği şeyleri) iyice düşünürler, bir de bakarsın ki onlar (hakıykatı) görüp bilmişlerdir bile.
Hayrat Neşriyat : (Allahdan) gerçekten sakınanlar, kendilerine şeytandan (gelen) bir vesvese dokunduğu zaman, (Allahın emir ve yasaklarını) hatırlayıp derhâl (hakikati) gören kimselerdir.
İbni Kesir : Muhakkak ki takvaya erenler; onlar şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca iyice düşünürler. Bir de bakarsın ki gördürücüdürler.
Muhammed Esed : Allaha karşı sorumluluk bilincine sahip olan kimseler, içlerinde Şeytanın esinlediği karanlık bir kuruntu uyanacak olsa (Onu anıp) akıllarını başlarına toplarlar ve hemen (olup biteni) açık bir biçimde kavramaya başlarlar,
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak o kimseler ki, muttakî bulunmuşlardır. Onlar kendilerine şeytan tarafindan bir arıza iliştiği zaman güzelce düşünürler. Derhal görücü kimseler olurlar.
Ömer Öngüt : Takvâya erenler, şeytan tarafından bir vesveseye uğrayınca Allah`ı zikrederler. Bir de bakarsın ki onlar gerçeği görüp bilmişlerdir bile.
Şaban Piriş : Takvalı olanlar kendilerine şeytanların bir grubu dokunduğunda, basiret sahibi oldukları zaman gerçeği düşünürler.
Suat Yıldırım : Allaha karşı gelmekten sakınanlara şeytandan bir hayal ilişince, hemen düşünüp kendilerini toparlar, basiretlerine tam sahib olurlar.
Süleyman Ateş : Allah`tan korkanlar, kendilerine şeytândan gelen bir vesvese dokunduğu zaman düşünür, (gerçeği) görürler.
Tefhim-ul Kuran : (Allah`tan) Sakınanlara şeytandan bir vesvese eriştiğinde (önce) iyice düşünürler (Allah`ı zikredip anarlar), sonra hemen bakarsın ki görüp bilmişlerdir.
Ümit Şimşek : Takvâ sahipleri, kendilerine şeytandan bir vesvese geldiğinde güzelce düşünürler ve gerçeği görecek hale gelirler.
Yaşar Nuri Öztürk : Korunup sakınanlar, kendilerine şeytandan bir görüntü/dürtü gelip dokunduğunda, hemen Allah`ı hatırlarlar. İşte o anda görülmesi gerekeni görürler.
|