Casiye Suresi 10
Fî cennetin âliyeh(âliyetun).
1. fî : içinde, de
2. cennetin : cennet
3. âliyetin : âli, yüce, yüksek
4. cennetin âliyetin : âli cennet, yüce cennet
İmam İskender Ali Mihr : Âli cennettedir.
Diyanet İşleri : Yüksek bir cennettedirler.
Abdulbaki Gölpınarlı : Yüce cennettedirler.
Adem Uğur : Yüce bir cennettedirler.
Ahmed Hulusi : Âli bir cennettedir!
Ahmet Tekin : Yüce Cennette, yüksek konaklardadırlar.
Ahmet Varol : Yüksek bir cennettedirler.
Ali Bulaç : Yüksek bir cennettedir.
Ali Fikri Yavuz : (Kıymet ve mevkii) yüksek bir cennetde...
Bekir Sadak : Yuksek bir cennettedirler.
Celal Yıldırım : Yüksek Cennet`tedirler.
Diyanet İşleri (eski) : Yüksek bir cennettedirler.
Diyanet Vakfi : (8-11) O gün bir takım yüzler de vardır ki, mutludurlar; (dünyadaki) çabalarından hoşnut olmuşlardır, yüce bir cennettedirler. Orada boş bir söz işitmezler.
Edip Yüksel : Yüksek bir cennettedir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yüksek bir Cennette
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yüksek bir cennette.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yüksek bir cennettedir.
Fizilal-il Kuran : Yüksek bir bahçededirler.
Gültekin Onan : Yüksek bir cennettedir.
Hasan Basri Çantay : Yüksek bir cennetde (dir).
Hayrat Neşriyat : Yüksek bir Cennettedirler!
İbni Kesir : Yüksek bir cennettedir.
Muhammed Esed : harika bir bahçede,
Ömer Nasuhi Bilmen : (10-11) Bir yüksek cennette. Orada boş bir lâkırdı işitmezsin.
Ömer Öngüt : Onlar yüksek bir cennettedirler.
Şaban Piriş : Yüksek bir cennettedir.
Suat Yıldırım : Pek üstün ve pek muteber bir cennettedirler.
Süleyman Ateş : Yüksek bir bahçededir.
Tefhim-ul Kuran : Yüksek bir cennettedir.
Ümit Şimşek : Yüksek bir Cennettedir.
Yaşar Nuri Öztürk : Yüksek bir bahçededir;
|