Kâlû beşşernâke bil hakkı fe lâ tekun minel kânıtîn(kânıtîne).
1. kâlû : dediler
2. beşşernâ-ke : biz seni müjdeledik
3. bi el hakkı : hak ile
4. fe lâ tekun : artık sen olma
5. min el kânıtîne : ümidi kesenlerden
İmam İskender Ali Mihr : Biz seni hak ile müjdeledik. Artık `ümit kesenler`den olma. dediler.
Diyanet İşleri : Biz sana gerçeği müjdeledik. Sakın ümitsizlerden olma dediler.
Abdulbaki Gölpınarlı : Sana öyle bir müjde veriyoruz ki gerçektir bu, sakın ümîdini kesenlerden olma demişlerdi.
Adem Uğur : Sana gerçeği müjdeledik, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma! dediler.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Seni Hak olarak müjdeliyoruz! Sakın ümitsizliğe düşme!"
Ahmet Tekin : Melekler:
`Seni kesinlik kazanan bir hakikatle, doğru bir haberle müjdeledik. Sakın ümitsizliğe düşenlerden olma.` dediler.
Ahmet Varol : `Seni hak ile müjdeledik. Şu halde ümit kesenlerden olma` dediler.
Ali Bulaç : Dediler ki: "Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse umut kesenlerden olma."
Ali Fikri Yavuz : Onlar: - Seni hak ve gerçekle müjdeledik, onun için Allahın rahmetinden ümidini kesenlerden olma dediler.
Bekir Sadak : «eni gercekten mujdeliyoruz, umutsuzlardan olma» demislerdi.
Celal Yıldırım : Dediler ki: «Seni hak ile müjdeledik. Artık sen ümitsizlerden olma !»
Diyanet İşleri (eski) : `Seni gerçekten müjdeliyoruz, umutsuzlardan olma` demişlerdi.
Diyanet Vakfi : Sana gerçeği müjdeledik, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma! dediler.
Edip Yüksel : `Sana gerçeği müjdeledik, umudunu kesme,` dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Seni dediler: emri hakkile tebşir ettik, onun için ümidi kesenlerden olma
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar: «Biz seni gerçek şeyle müjdeledik; onun için ümidini kesenlerden olma!» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Melekler: «Seni gerçekle müjdeliyoruz. Sakın Allah`ın rahmetinden ümidini kesenlerden olma!» dediler.
Fizilal-il Kuran : Onlar dediler ki «Sana bu müjdeyi gerçeğe dayanarak veriyoruz, sakın umutsuzlardan olma.»
Gültekin Onan : Dediler ki: "Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse umut kesenlerden olma."
Hasan Basri Çantay : Dediler: «Seni hak olarak muştuluyoruz. O halde ümîdini kesenlerden olma».
Hayrat Neşriyat : (Melekler
`Seni hak ile (muhakkak olacak bir şeyle) müjdeledik; onun için ümîdi kesenlerden olma!` dediler.
İbni Kesir : Dediler ki: Seni gerçekten müjdeliyoruz, öyleyse ümidini kesenlerden olma.
Muhammed Esed : "Seni gerçekleşmesi kaçınılmaz olan bir şeyle müjdeliyoruz; onun için sakın umut kesenlerden olma!" dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Dediler ki: «Seni hak ile müjdeledik, artık sen ümitsizliğe düşmüş olanlardan olma.»
Ömer Öngüt : Dediler ki: Sana hakkı müjdeledik, sakın ümit kesenlerden olma!
Şaban Piriş : -Seni gerçekten müjdeliyoruz. Ümitsizliğe düşenlerden olma! dediler.
Suat Yıldırım : "Sana gerçeği müjdeledik, onun için ümit kesenlerden olma!" dediler.
Süleyman Ateş : "Sana gerçeği müjdeledik, umut kesenlerden olma!" dediler.
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse umut kesenlerden olma.»
Ümit Şimşek : `Biz seni hak ile müjdeliyoruz,` dediler. `Sakın ümit kesenlerden olma.`
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler: "Hakk`a dayanarak müjdeledik sana, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma."