Mearic Suresi 39
Kellâ, innâ halaknâhum mimmâ yalemûn(yalemûne).
1. kellâ : hayır asla
2. innâ : muhakkak ki biz
3. halaknâ-hum : onları yarattık
4. mimmâ (min mâ) : şeyden
5. ya`lemûne : biliyorlar
İmam İskender Ali Mihr : Hayır, asla! Muhakkak ki Biz, onları bildikleri şeyden yarattık.
Diyanet İşleri : Hayır (ne mümkün)! Şüphesiz biz onları kendilerinin de bildikleri şeyden (meniden) yarattık.
Abdulbaki Gölpınarlı : Fakat imkânı yok; şüphe yok ki biz, onları, onların da bildikleri şeyden yarattık.
Adem Uğur : Hayır (hiç ummasınlar!) Şüphesiz biz onları, kendilerinin de bildikleri şeyden yarattık (fakat ibret almadılar, imana gelmediler).
Ahmed Hulusi : Hayır, asla! Muhakkak ki biz onları bildikleri şeyden (spermden) yarattık!
Ahmet Tekin : Yok öyle yağma! Biz onları, iyi bildikleri şeylerden yarattık, boşuna kibirlenmesinler.
Ahmet Varol : Hayır. Biz onları bildikleri şeyden yarattık.
Ali Bulaç : Hayır; doğrusu Biz onları bildikleri şeyden yarattık.
Ali Fikri Yavuz : Hayır, öyle şey yok. Biz; onları bildikleri şeyden (nutfeden) yarattık; (insanın aslı olan bu maddenin, iman olmaksızın ne değeri olabilir? Bununla yoğrulup da iman nuru ile aydınlığa çıkmıyan kimse, cennete girmeyi nasıl isteyebilir?)
Bekir Sadak : Hayir; dogrusu onlari kendilerinin de bildikleri seyden yaratmisizdir.
Celal Yıldırım : Hayır, elbette biz, onları bildikleri şeyden yarattık..
Diyanet İşleri (eski) : Hayır; doğrusu onları kendilerinin de bildikleri şeyden yaratmışızdır.
Diyanet Vakfi : Hayır (hiç ummasınlar!) Şüphesiz biz onları, kendilerinin de bildikleri şeyden yarattık (fakat ibret almadılar, imana gelmediler).
Edip Yüksel : Asla; biz onları yarattık, bildikleri şeyden...
Elmalılı Hamdi Yazır : Yağma yok, biz onları o bildikleri nesneden yarattık
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yağma yok, Biz onları o bildikleri şeyden yarattık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hayır, biz onları bildikleri şeyden yarattık.
Fizilal-il Kuran : Hayır! Öyle şey yok. Aldatıcı akıbetten kurtulamazlar onlar. Biz onları bildikleri şeyden yarattık.
Gültekin Onan : Hayır; doğrusu biz onları bildikleri şeyden yarattık.
Hasan Basri Çantay : Hayır (ne gezer)! Hakıykat biz onları (da) o bilib durdukları şeyden yaratdık.
Hayrat Neşriyat : Aslâ! Şübhesiz ki biz, onları bilmekte oldukları şeyden (bir damla hakir sudan)yarattık.
İbni Kesir : Hayır. Doğrusu Biz; onları, bilip durdukları şeyden yarattık.
Muhammed Esed : Asla! Çünkü, Biz onları (çok iyi) bildikleri bir şeyden yarattık!
Ömer Nasuhi Bilmen : Hayır, asla. Şüphe yok ki Biz onları bilir oldukları şeyden yarattık.
Ömer Öngüt : Hayır! Doğrusu biz onları kendilerinin de bildikleri şeyden yarattık.
Şaban Piriş : -Asla! Biz onları bildikleri şeyden yarattık.
Suat Yıldırım : (Hiç heveslenmesin, hiç kimsenin öteki insanlar üzerinde böbürlenmeye hakkı olamaz). Çünkü Biz onları da, öbür insanlar gibi, o bildikleri nesneden, meniden yarattık.
Süleyman Ateş : Hayır! Öyle şey yok! Biz onları bildikleri şeyden yarattık.
Tefhim-ul Kuran : Hayır, doğrusu biz onları bildikleri şeyden yarattık.
Ümit Şimşek : Asla! Biz onları da o bildikleri şeyden yarattık.
Yaşar Nuri Öztürk : Hayır, ummasınlar! Gerçek şu ki biz onları, bildikleri şeyden yarattık.
|