Murselat Suresi 21
Fe cealnâhu fî karârin mekîn(mekînin).
1. fe : sonra
2. cealnâ-hu : onu kıldık
3. fî : içinde, de
4. karârin : yerleşme mekânı, bir karar yeri
5. mekînin : sağlam, kuvvetli
İmam İskender Ali Mihr : Sonra onu sağlam bir yerde kararlı kıldık (yerleştirdik).
Diyanet İşleri : (21-22) Sonra onu belli bir süreye kadar sağlam bir yerde (ana rahminde) tuttuk.
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken onu, karâr edilecek kuvvetli bir yerde tutmadık mı?
Adem Uğur : İşte o suyu, sağlam bir yere yerleştirdik.
Ahmed Hulusi : Onu güvenli bir mekânda (rahimde) oluşturduk;
Ahmet Tekin : Onu elverişli sağlam, muhkem itibarlı bir yere yerleştirerek planlayıp büyütmedik mi?
Ahmet Varol : Ardından onu sağlam bir karar yerine yerleştirdik.
Ali Bulaç : Sonra onu savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik.
Ali Fikri Yavuz : Sonra o suyu, sağlam bir yerde (rahimde) sakladık,
Bekir Sadak : (20-22) Sizi bayagi bir sudan yaratip onu belli bir sureye kadar saglam bir yere yerlestirmedik mi?
Celal Yıldırım : (21-22) Sonra onu belirlenmiş bir vakte kadar sağlam bir karargâhta bulundurmadık mı ?
Diyanet İşleri (eski) : (20-22) Sizi bayağı bir sudan yaratıp onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirmedik mi?
Diyanet Vakfi : (21-22) İşte o suyu, belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik.
Edip Yüksel : Ve sonra onu iyi korunan bir yere yerleştirmedik mi?
Elmalılı Hamdi Yazır : Kılıp da onu bir makarda temkin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onu güvenli bir yere (rahme) koyduk.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onu sağlam bir yerde oturttuk.
Fizilal-il Kuran : Sonra o sıvı damlasını korunaklı bir yuvaya yerleştirmedik mi?
Gültekin Onan : Sonra onu savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik.
Hasan Basri Çantay : Onu sağlam bir yerde tutub da,
Hayrat Neşriyat : (21-22) Sonra onu belli bir zamâna kadar sağlam bir yerde (rahimde yerleşik) kıldık.
İbni Kesir : Onu sağlam bir yere yerleştirdik.
Muhammed Esed : (rahmin içinde) sağlam bir şekilde muhafaza ettiğimiz (bir sıvıdan),
Ömer Nasuhi Bilmen : İmdi onu bir sağlam karargâhta (bulunur) kıldık.
Ömer Öngüt : Sonra o suyu sağlam bir karargâh olan rahime yerleştirdik.
Şaban Piriş : Ve suyu sağlam bir yere yerleştirmedik mi?
Suat Yıldırım : (21-22) Sonra da o meni nutfesini belirli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik.
Süleyman Ateş : Onu sağlam bir karar yerine koyduk.
Tefhim-ul Kuran : Sonra onu savunması sağlam bir karar yerine yerleştirdik,
Ümit Şimşek : Sonra onu sağlam bir yere yerleştirdik:
Yaşar Nuri Öztürk : Onu dayanıklı karargâhta tuttuk.
|