Mutaffifin Suresi 14
Kellâ bel râne alâ kulûbihim mâ kânû yeksibûn(yeksibûne).
1. kellâ : hayır
2. bel : aksine, bilâkis
3. râne : kapladı, örttü.
4. alâ : üzerini
5. kulûbi-him : onların kalpleri
6. mâ : şey
7. kânû : oldular
8. yeksibûne : kazanıyorlar
İmam İskender Ali Mihr : Hayır, bilâkis kazanmış oldukları şeyler, onların kalplerinin üzerini kapladı (kalplerini kararttı).
Diyanet İşleri : Hayır, hayır! Doğrusu onların kazanmakta oldukları kalplerini paslandırmıştır.
Abdulbaki Gölpınarlı : İş öyle değil, hayır, kazandıkları şeyler, üstüste kalplerine yığılmıştır da kalpleri pas tutmuştur.
Adem Uğur : Hayır! Bilakis onların işlemekte oldukları (kötülükler) kalplerini kirletmiştir.
Ahmed Hulusi : Hayır (asla)! Aksine yaptıklarının getirileri onların şuurlarını (bir pas gibi) örtmüştür.
Ahmet Tekin : Bu nasıl söz? Asıl, onların yaptığı kötülükler, yüklenmeye devam ettiği günahlar kalplerinin, beyinlerinin üzerinde pas tutmuştur.
Ahmet Varol : Hayır. Doğrusu onların kazandıkları şeyler kalplerinin üzerine pas tutmuştur.
Ali Bulaç : Asla, hayır; onların kazandıkları, kalpleri üzerinde pas tutmuştur.
Ali Fikri Yavuz : Hayır, (onların zannetikleri gibi değil). Doğrusu onların kazandıkları günahlar, kalblerini kaplamıştır.
Bekir Sadak : Hayir, hayir; onlarin kazandiklari kalblerini paslandirip korletmistir.
Celal Yıldırım : Hayır, hayır; onların kazandıkları (günahlar, haklara tecâvüz) kalbleri üzerinde pas bağlamıştır.
Diyanet İşleri (eski) : Hayır, hayır; onların kazandıkları kalblerini paslandırıp körletmiştir.
Diyanet Vakfi : Hayır! Bilakis onların işlemekte oldukları (kötülükler) kalplerini kirletmiştir.
Edip Yüksel : Doğrusu, işledikleri günahlar kalplerini kaplamış.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hayır hayır! Fakat onların kazancları kalblerinin üzerine pas bağlamıştır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hayır, hayır! Onların kazançları kalplerinin üzerine pas bağlamıştır!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hayır hayır, öyle değil. Aksine onların kazandığı günahlar kalplerinin üzerine pas olmuştur.
Fizilal-il Kuran : Hayır, aksine kazandıkları, kalplerini karatmıştı.
Gültekin Onan : Asla, hayır; onların kazandıkları, kalpleri üzerinde pas tutmuştur.
Hasan Basri Çantay : Hayır (hakıykat öyle değil), bil`akis, onların kazanmakda oldukları (irtikâb edegeldikleri mâ`siyetler) kalblerini yenmiş (paslandırmış) dır.
Hayrat Neşriyat : Hayır! Bil`akis kazanmakta oldukları şeyler (günahlar), kalblerinin üzerine pas bağlamıştır.
İbni Kesir : Hayır; onların kazandıkları, kalblerini paslandırıp körletmiştir.
Muhammed Esed : Hayır, onların kalpleri, yaptıkları (kötülükler) ile pas tutmuştur!
Ömer Nasuhi Bilmen : Asla öyle değil. Fakat onların kazanmış oldukları şey, kalpleri üzerini kaplamıştır.
Ömer Öngüt : Hayır! Onların kazanmakta oldukları kötülükler kalplerini paslandırıp körletmiştir.
Şaban Piriş : -Hayır! aksine, kazandıkları onların kalplerini paslandırmıştır.
Suat Yıldırım : Hayır! Gerçek öyle değil! Onların yapageldikleri kötü işler, gitgide kalplerini paslandırmıştır. (onun için âhireti inkâr ederler.)
Süleyman Ateş : Hayır, doğrusu, onların işleyip kazandıkları şeyler, kalblerinin üzerine pas olmuştur.
Tefhim-ul Kuran : Asla, hayır; onların kazanmakta oldukları, kalpleri üzerinde pas tutmuştur.
Ümit Şimşek : Hâşâ! Aslında kazandıkları günahlar onların kalplerini paslandırmıştır.
Yaşar Nuri Öztürk : İşin esası o değil! Onların kazanmakta oldukları, kalplerinin üstünde pas oluşturmuştur.
|