Naziat Suresi 32
Vel cibâle ersâhâ.
1. ve el cibâle : ve dağlar
2. ersâ-hâ : ona yerleştirdi
İmam İskender Ali Mihr : Ve dağlar, ona (yeryüzüne), onları muhkem (sağlam) olarak yerleştirdi.
Diyanet İşleri : Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve dağlarını oturttu.
Adem Uğur : Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.
Ahmed Hulusi : Dağlara gelince, onları demir atmış gibi dikip sâbitledi.
Ahmet Tekin : Dağları, yerlerine sağlam baskılı, oturaklı, derin temele dayalı bir şekilde yerleştirdi.
Ahmet Varol : Dağları da sağlam bir şekilde yerleştirdi.
Ali Bulaç : Dağlarını dikip oturttu;
Ali Fikri Yavuz : Dağları yerleştirdi,
Bekir Sadak : Daglari yerlestirmistir.
Celal Yıldırım : Dağları dikip sağlamlaştırdı.
Diyanet İşleri (eski) : Dağları yerleştirmiştir.
Diyanet Vakfi : (30-33) Ondan sonra da yerküreyi döşedi. Kendiniz ve hayvanlarınız için bir faydalanma olmak üzere, yerden suyunu ve otlağını çıkardı ve dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.
Edip Yüksel : Dağları da çaktı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve dağlarını oturttu
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve dağlarını oturttu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Dağlarını oturttu.
Fizilal-il Kuran : Dağları yerleştirmiştir.
Gültekin Onan : Dağlarını dikip oturttu;
Hasan Basri Çantay : Dağları (nı sapasağlam) dikdi.
Hayrat Neşriyat : (31-33) Size ve hayvanlarınıza bir fayda olmak üzere, ondan (yeryüzünün) suyunu ve otlağını çıkardı ve dağlar ki onları yerleştirdi!
İbni Kesir : Dağları dikmiştir.
Muhammed Esed : ve dağları sağlam şekilde yerleştirmiştir:
Ömer Nasuhi Bilmen : Dağları da tesbit etti.
Ömer Öngüt : Dağları dikti.
Şaban Piriş : Dağları da yerleştirdi.
Suat Yıldırım : Dağlarını oturttu.
Süleyman Ateş : Dağları oturttu,
Tefhim-ul Kuran : Dağlarını dikip oturttu;
Ümit Şimşek : Dağları yerlerine dikti.
Yaşar Nuri Öztürk : Dağları, demir atmış gibi oturttu;
|