Sad Suresi 55
Hâzâ, ve inne lit tâgıyne le şerre meâb(meâbin).
1. hâzâ : bu
2. ve inne : ve şüphesiz, muhakkak
3. li et tâgîne : azgınlar için
4. le : elbette
5. şerre meâbin : kötü bir dönüş yeri
İmam İskender Ali Mihr : (Cennettekilerin durumu) bu. Ve muhakkak ki azgınlar için elbette şerrli (kötü) bir meab (sığınak) vardır.
Diyanet İşleri : (55-56) İşte böyle! Şüphesiz azgınlar için elbette kötü bir dönüş yeri, cehennem vardır. Onlar oraya girerler. Orası ne kötü bir yataktır!
Abdulbaki Gölpınarlı : Şu da var: Ve şüphe yok ki azgınlara elbette dönülüp gidilecek en kötü bir yer mevcut.
Adem Uğur : Bu böyle; ama azgınlara kötü bir gelecek vardır.
Ahmed Hulusi : İşte bu! Muhakkak ki, taşkınlık yapanlar için de dönüş yerinin şerrlisi vardır.
Ahmet Tekin : Bunlar ilâhî emirlere yapışanların mükâfatıdır. Azgınlara kötü bir gelecek vardır.
Ahmet Varol : Bu böyledir. Azgınlar için ise en kötü bir varış yeri vardır.
Ali Bulaç : Bu (böyle işte); gerçekten azgınlar için de muhakkak varılacak kötü bir yer vardır.
Ali Fikri Yavuz : Bu, müminlere mahsustur. Azgınların dönüb varacağı yer ise, muhakkak ki fena bir yerdir.
Bekir Sadak : Bu boyle; ama azginlara kotu bir gelecek vardir.
Celal Yıldırım : Bu (mutlu kişiler içindir). Azgın sapıklar için çok kötü bir dönüş yeri vardır.
Diyanet İşleri (eski) : Bu böyle; ama azgınlara kötü bir gelecek vardır.
Diyanet Vakfi : Bu böyle; ama azgınlara kötü bir gelecek vardır.
Edip Yüksel : Bu böyledir; azgınlar ise kötü bir yeri hakederler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bu böyle, şübhesiz azgınlar için de fena bir istikbal (şer bir meâb) var
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bu böyledir. Şüphesiz azgınlar için de kötü bir gelecek vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bu, böyledir. Şüphesiz azgınlar için de fena bir gelecek vardır.
Fizilal-il Kuran : Bu böyledir; ancak azgınlara kötü bir gelecek vardır.
Gültekin Onan : Bu (böyle işte); gerçekten azgınlar için de muhakkak kötü bir dönüş yeri (meab) vardır.
Hasan Basri Çantay : Bu, (ehl-i cennete mahsusdur). Azgınların gideceği yer ise muhakkak en kötü (bir merci) dir:
Hayrat Neşriyat : (55-56) Bu (böyledir)! Şübhesiz ki azgınlar için de elbette kötü dönüş yeri, Cehennem vardır; oraya girerler. Artık o ne kötü yataktır!
İbni Kesir : Bu böyle. Azgınlar için de sonucun en kötüsü vardır.
Muhammed Esed : Bu, (dürüst ve erdemliler içindir); doğruluk ve dürüstlük sınırlarını aşanları ise en kötü bir akibet beklemektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen : (53-55) İşte hesap günü için vaad olunmuş olduğunuz şeyler bunlardır (denilecektir). Şüphe yok ki bu, elbette Bizim rızkımızdır. Bunun için bir tükenmek yoktur. Bu, böyle ve şüphe yok ki, azgınlar için de elbette dönüp gidilecek bir yaramaz yer vardır.
Ömer Öngüt : Bu böyle! Şüphesiz ki azgınlar için çok kötü bir dönüş yeri vardır.
Şaban Piriş : İşte şu da azgınlar için kötü bir gelecek...
Suat Yıldırım : (55-56) İşte bu, mutlularadır. Ama azgınlara kötü bir âkıbet vardır ki o da girip yanacakları cehennemdir. Ne kötü bir yataktır o!
Süleyman Ateş : Bu böyledir; fakat azgınlara da en kötü bir gelecek vardır:
Tefhim-ul Kuran : Bu (böyle işte); gerçekten azgınlar için de muhakkak varılacak kötü bir yer vardır.
Ümit Şimşek : Bu sakınanlar içindir; azgınlar için ise varılacak kötü bir yer vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Bu, budur! Azgınlara da kötü bir gelecek vardır elbette!
|