Suara Suresi 61
Fe lemmâ terâel cemâni kâle ashâbu musâ innâ le mudrakûn(mudrakûne).
1. fe lemmâ : olduğu zaman
2. terâe : görüyorlar
3. el cem`âni : iki topluluk
4. kâle : dedi
5. ashâbu : ashab, adamları
6. musâ : Musa
7. innâ : muhakkak, gerçekten biz
8. le : gerçekten, muhakkak
9. mudrakûne : yetişilenler
İmam İskender Ali Mihr : İki topluluk birbirini gördüğü zaman, Musa (A.S)`ın ashabı, Gerçekten bize yetiştiler. dediler.
Diyanet İşleri : İki topluluk birbirini görünce Mûsânın arkadaşları, Eyvah yakalandık dediler.
Abdulbaki Gölpınarlı : İki topluluk da birbirini görünce Mûsâ`nın arkadaşları dediler ki: Mutlaka bize yetişecekler.
Adem Uğur : İki topluluk birbirini görünce, Musa`nın adamları: İşte yakalandık! dediler.
Ahmed Hulusi : İki topluluk birbirini görünce, Musa`nın çevresindekiler: "Bize yetiştiler" dediler.
Ahmet Tekin : İki topluluk birbirinin görüş alanına girince, Mûsânın arkadaşları:
`Kesinlikle bize yetişecekler, yakalanacağız` dediler.
Ahmet Varol : İki topluluk birbirini görünce Musa`nın adamları: `İşte yakalandık` dediler.
Ali Bulaç : İki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa`nın adamları: "Gerçekten yakalandık" dediler.
Ali Fikri Yavuz : Vakta ki, iki topluluk (İsraîloğulları ile Firavunun kıpt kavmi) birbirini görüp karşılaştı, Mûsanın ashabı Yakalandık dediler.
Bekir Sadak : Iki topluluk birbirini gordugunde, Musa`nin adamlari: «Iste yakalandik» dediler.
Celal Yıldırım : İki topluluk birbirini görünce, Musa`nın arkadaşları, «eyvah ! Elbette yetişilmekteyiz» dediler.
Diyanet İşleri (eski) : İki topluluk birbirini gördüğünde, Musa`nın adamları: `İşte yakalandık` dediler.
Diyanet Vakfi : İki topluluk birbirini görünce, Musa`nın adamları: İşte yakalandık! dediler.
Edip Yüksel : Her iki topluluk birbirini görünce, Musa`nın arkadaşları, `İşte yakalanıyoruz,` dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Vaktâ ki iki cem`ıyyet biribirine göründü Musânın eshabı yakalandık dediler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İki topluluk birbirini görünce, Musa`nın arkadaşları: «Yakalandık» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İki topluluk birbirini görünce, Musa`nın adamları «Eyvah, yakalandık! dediler.
Fizilal-il Kuran : İki topluluk birbirlerini gördüklerinde Musa`nın taraftarları «Eyvah, yakalandık» dediler.
Gültekin Onan : İki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa`nın adamları: "Gerçekten yakalandık" dediler.
Hasan Basri Çantay : Vaktaki artık iki ordu birbirini görmüşdü. Muusânın ashaabı dedi ki: «Muhakkak erişilib yakalandık».
Hayrat Neşriyat : Nihâyet iki topluluk birbirini görünce, Mûsânın arkadaşları: `Muhakkak ki biz, elbet (kendilerine) yetişilmiş kimseleriz!` dedi.
İbni Kesir : İki topluluk karşı karşıya geldiğinde, Musa`nın arkadaşları dediler ki: Gerçekten biz, yakalandık.
Muhammed Esed : İki topluluk birbirinin görüş alanına girdiklerinde Musa`nın yandaşları: "İşte yakalandık!" dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Vaktâ ki, iki tâife birbirini gördü. Mûsa`nın ashâbı dedi ki: «Şüphe yok, bizler elbette yetişilmiş (yakalanmış)leriz.
Ömer Öngüt : İki topluluk karşı karşıya gelip birbirlerini gördükleri zaman Musa`nın ashabı: İşte yakalandık! dediler.
Şaban Piriş : İki topluluk birbirini görünce, Musanın arkadaşları: -İşte yakalandık, dediler.
Suat Yıldırım : İki topluluk birbirini görecek kadar yaklaşınca Mûsânın arkadaşları: "Eyvah! Bize yetiştiler!" dediler.
Süleyman Ateş : İki topluluk (yaklaşıp) birbirini görünce Mûsâ`nın adamları: "İşte yakalandık!" dediler.
Tefhim-ul Kuran : İki topluluk birbirini gördükleri zaman, Musa`nın adamları: «Gerçekten yakalandık» dediler.
Ümit Şimşek : İki topluluk birbirini gördüğünde, Musa`nın adamları `Şimdi yakalandık!` dediler.
Yaşar Nuri Öztürk : İki topluluk birbirini görecek hale gelince, Mûsa`nın adamları seslendi: "İşte şimdi yakalandık!"
|