Vakia Suresi 31
Ve mâin meskûb(meskûbin).
1. ve mâin : ve sular
2. meskûbin : çağlayan
İmam İskender Ali Mihr : Ve çağlayan sular (arasında).
Diyanet İşleri : (28-34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve çağlaya çağlaya akan sular.
Adem Uğur : Çağlayarak akan sular,
Ahmed Hulusi : Çağlayarak dökülüp akan bir suda,
Ahmet Tekin : Çağlayan suların kenarındadırlar.
Ahmet Varol : Sürekli akan su,
Ali Bulaç : Durmaksızın akan su(lar);
Ali Fikri Yavuz : Çağlayan bir su kenarında,
Bekir Sadak : (28-34) Onlar dikensiz sedir agaclari, salkimlari sarkmis muz agaclari, uzamis golge altinda, caglayarak akan sular kenarlarinda; bitip tukenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasinda; yuksek dosekler uzerindedirler.
Celal Yıldırım : Devamlı akan sular,
Diyanet İşleri (eski) : (27-34) Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
Diyanet Vakfi : Çağlayarak akan sular,
Edip Yüksel : Fışkıran sular,
Elmalılı Hamdi Yazır : Çağlıyan bir su
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : çağlayan bir su,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Fışkıran sular.
Fizilal-il Kuran : Çağlayan akarsu boylarında,
Gültekin Onan : Durmaksızın akan su(lar);
Hasan Basri Çantay : dâima akan su (lar),
Hayrat Neşriyat : (28-34) (Onlar,) dikensiz sedir ağaçları ve (salkımları) dizili muz ağaçları içinde, yayılmış bir gölgede, çağlayan su (kenarların)da, tükenmeyen ve yasaklanmayan pek çok meyveler arasında ve yükseltilmiş döşeklerdedirler!
İbni Kesir : Çağlayan su,
Muhammed Esed : fışkıran sular,
Ömer Nasuhi Bilmen : (31-32) Ve çağlayıp akar bir su (başında)dırlar. Ve pek çok meyveli bir yerdedirler.
Ömer Öngüt : Çağlayarak akan sular kenarlarındadırlar.
Şaban Piriş : Çağlayan sularda..
Suat Yıldırım : Şarıl şarıl akan sular...
Süleyman Ateş : Fışkıran sular,
Tefhim-ul Kuran : Durmaksızın akan su(lar);
Ümit Şimşek : Çağlayan su başlarında,
Yaşar Nuri Öztürk : Akıp dökülen sular,
|