Fe ashâbul meymeneti mâ ashâbul meymeneti.
1. fe : işte
2. ashâbu : ashab, sahip olanlar
3. el meymeneti : meymene, hayırlı, uğurlu
4. mâ : ne
5. ashâbu : ashab, sahip olanlar
6. el meymeneti : meymene, hayırlı, uğurlu
İmam İskender Ali Mihr : İşte ashabı meymene [meymene sahipleri, amel defteri (hayat filmleri) sağından verilen cennetlikler], (ama) ne ashabı meymene!
Diyanet İşleri : Ahiret mutluluğuna erenler var ya; ne mutlu kimselerdir!
Abdulbaki Gölpınarlı : Sağ taraf ehli, ama ne de sağ taraf ehli.
Adem Uğur : Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
Ahmed Hulusi : Ashab-ı Meymene (sağcılar, Hakk`ı bulmada isâbet etmişler), ne ashab-ı meymenedir!
Ahmet Tekin : Sağduyulu hareket ederek Allahın kitabına iman edip hayata geçirenler, birbirlerine, sabrederek mücadeleyi, merhametli davranmayı tavsiye edenler, güçlü hale gelenler, hayırlı sonuca kavuşanlar! Ne mutlu, sağduyulu hareket edip hayırlı sonuca kavuşanlara!
Ahmet Varol : Sağ ashabı [1] ne (mutludurlar) o sağ ashabı!
Ali Bulaç : İşte o "Ashab-ı Meymene", ne (kutludur o) "Ashab-ı Meymene".
Ali Fikri Yavuz : Sağcılar (amel defterleri sağ ellerine verilenler), o sağcılar ne mutludurlar!...
Bekir Sadak : Iyi isler islediklerini belirtmek icin, amel defterleri sagdan verilenler; ne mutlu o sagcilara!
Celal Yıldırım : Meymenetliler, ne mutludur meymenetliler!
Diyanet İşleri (eski) : İyi işler işlediklerini belirtmek için, amel defterleri sağdan verilenler; ne mutlu o sağcılara!
Diyanet Vakfi : Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
Edip Yüksel : Mutlular ne kadar da mutludurlar!
Elmalılı Hamdi Yazır : Ki sağda «Ashab-ı Meymene»: Ne «Ashab-ı Meymene!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : ki, sağda sağın adamları, ne mutludur onlar!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sağın adamları (var ya) ne mutludurlar onlar!
Fizilal-il Kuran : Defterleri sağdan verilenler. Ne mutlu onlara!
Gültekin Onan : İşte o `Ashab-ı Meymene`, ne (kutludur o) `Ashab-ı Meymene`.
Hasan Basri Çantay : Sağcılar (a gelince
O sağcılar ne (mutlu) durlar!
Hayrat Neşriyat : Artık (bir kısmınız) Ashâb-ı Meymene (kurtulduğuna bir alâmet olarak amel defterleri sağ eline verilenler) ki, ne (mutlu o) Ashâb-ı Meymene(ye)!
İbni Kesir : Sağcılar; o sağcılar ne mutludurlar.
Muhammed Esed : Kiminiz doğruyu bulmuşlardan olacak. Ah! ne (mutlu) kimselerdir doğruyu bulmuş olanlar!
Ömer Nasuhi Bilmen : (7-9) Ve (o gün) siz de üç sınıf olmuşsunuzdur. İmdi (biri) Ashâb-ı Meymene, nedir Ashâb-ı Meymene? Ve (ikincisi) Ashâb-ı Meş`emedir, nedir Ashâb-ı Meş`eme?
Ömer Öngüt : Sağın adamları, ne uğurludurlar onlar!
Şaban Piriş : Sağ taraf halkı... Ne sağ taraf halkı!
Suat Yıldırım : Ashab-ı yemin ki ne ashab-ı yemin! Ne mutludur onlar!
Süleyman Ateş : Sağın adamları (amel defterleri sağ tarafından verilenler), ne uğurlulardır onlar!
Tefhim-ul Kuran : İşte o «Ashab-ı Meymene» olanlar, ne (kutlu) «Ashab-ı Meymene»dir.
Ümit Şimşek : Ashab-ı Yemin ki ne mutlu kimselerdir.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte uğur ve mutluluk yâranı. Nedir uğur ve mutluluk yâranı?